Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya

Başkan Özer, kitap gelirlerini SMA’lı çocuklara bağışlayacağını açıkladı

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Küçükçekmece Kitap Günleri’nde “Ötekileştirme, Yok Sayma ve Dil” konulu söyleşide konuştu.

Bu haberin fotoğrafı yok

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen Küçükçekmece Kitap Günleri’nde “Ötekileştirme, Yok Sayma ve Dil” konulu söyleşide açıklamalarda bulundu.

Başkan Özer, kendini ayrıcalıklı ve üstün gören hakim ideolojilerin çok kültürlü, çok dinli ve çok etnisiteli yapıları göz ardı ettiğini vurgulayarak, “Farklılıkları teke indirmeye çalışıyorlar. Dün Esenyurt'ta Kardeş Kültürler Festivali’mizi başlattık. Esenyurt’ta 81 ilden göç var, 101 ülkeden insan yaşıyor ve 80 dil konuşuluyor. Ben bunu zenginlik olarak değerlendiriyorum; çünkü göç, yetenekli belediye başkanları için bir nimetken, yeteneksizler için bir külfettir” dedi.

Söyleşide CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi ve yazar Şeyhmus Diken de konuşmacı olarak katıldı. Dinleyiciler arasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve çok sayıda kitapsever yer aldı.

Söyleşi sona erdikten sonra, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, kendi kitaplarının sergilendiği stantta okurlarıyla buluştu ve gelirlerini SMA hastası çocuklara bağışladığı kitaplarını imzaladı.

Ötekileştirme ile ırkçılık arasında önemli bir ilişki olduğunun altını çizen Başkan Özer, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ötekileştirme ile ırkçılık arasında önemli bir ilişki vardır. Irkçılık, kişinin ötekileştirdiği kimseler hakkında aşağılayıcı, incitici ve şiddet içeren yaklaşımlar ortaya koyar. Bunun sonucunda dünya kan revan içinde kalıyor. Okuduğumuz kitaplarda ve izlediğimiz filmlerde öldürmelerin nasıl gerçekleştiğini görüyoruz. En iyi öldürme sahneleri olan filmler daha revaçta oluyor. Savaşlar da buna dahil; adeta ölümü kutsuyoruz. Sonra biraz aklıselim düşündüğümüzde bu durumu eleştiriyoruz. Ancak, bize sunulan ile yapılan arasında derin bir uçurum var. Bu uçurumu ortadan kaldırmak için sürecin başından itibaren kendimizi gözden geçirmeye ve eğitmeye ihtiyacımız var.”

Hibya Haber Ajansı