Kültür ve Turizm Bakanlığı, Edirne Valiliği, Trakya Üniversitesi, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Edirne Platformu iş birliği ile Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılış programına, Edirne Valisi Yunus Sezer, Belediye Başkan Vekili Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Rektör Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Edirne Baro Başkanı Av. Gökhan Karakoç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir, Prof. Dr. Mustafa Tan ve Prof. Dr. Eylem Bayır, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Kuzey Makedonya Alevi-Bektaşi İnanç Önderi Zeynel Abidin Tekeshanoski, Düzenleme Kurulu Başkanı ve Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, Trakya Üniversitesi ve Edirne’nin üst düzey yöneticileri, akademisyenler, Balkanlardan gelen temsilciler ile öğrenciler katıldı.
Seyit Ali Sultan Ocağından Dede Mustafa Çelik tarafından okunan gülbank ile başlayan programda, konuşan Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, Bektaşiliğin, Balkanlarda Sarı Saltuk’la başlayarak yayıldığını ve orduyu gazaya teşvik eden bir çeşit moral, motivasyon mekanizması olarak ruhları beslemeye devam ettiğini söyledi. Gürgendereli, bu geleneğin gelişmesi için Rumeli’nin en uygun topraklar olduğunu vurguladı.
Kuzey Makedonya Alevi-Bektaşi İnanç Önderi Zeynel Abidin Tekeshanoski de, gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgiler verdikten sonra sempozyumun düzenlenmesinden ve burada olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkürlerini iletti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir ise Balkanlar’ın tarih boyunca birçok kültür ve inancın kesişme noktası olduğunu vurgulayarak, Alevilik ve Bektaşiliğin sadece bir inanç değil, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimi olduğunu vurguladı.
Özdemir; Sarı Saltuk, Otman Baba, Seyyid Ali Sultan gibi şahsiyetlerin, Balkanlar’ın Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında büyük katkılar sağladığını ifade ederek, bu önderlerin kurduğu dergâh ve tekkelerin yalnızca dini merkezler olmadığını, aynı zamanda halkın kültürel belleğini koruyan ve nesiller arası bilgi aktarımını sağlayan önemli merkezler olduğunu söyledi.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler’de Balkanlar’ın tarih boyunca farklı dinlerin, kültürlerin ve medeniyetlerin etkileşimine sahne olduğunu belirterek bu farklılığın Balkanlar’a zengin bir kültürel mozaik hüviyeti kazandırdığını ifade etti. Hatipler, Alevi-Bektaşi düşüncesinin, kültürel mozaiğin en değerli taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, Balkanlardaki Alevilik ve Bektaşiliğin geçmişini, bugününü ve geleceğini ele alacak olan sempozyumun hayırlara vesile olmasını diledi.
Edirne Valisi Yunus Sezer ise konuşmasında Sarı Saltuk’tan bahsederek, onun Alevi-Bektaşi geleneğindeki etkilerine değindi. Ayrıca, insanların kavga etmedikleri, birlikte huzur içinde yaşadıkları dönemleri yeniden hatırlamaları gerektiğini ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından, Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Şahin ise “Rumeli Fetihlerinde Gazi Dervişler” başlıklı konuşması ile sempozyumun ilk sunumunu gerçekleştirdi. Sunumunda, Edirne’nin Balkan coğrafyasındaki fetihlerin harekât noktası olduğunu söyleyen Şahin, bunun kökünün Rumeli gazilerinden alınan bir miras olduğunu dile getirdi.
Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı saz ve ses sanatçıları tarafından bu akşam saat 20.00’de Balkan Kongre Merkezi’nde “Hz. Ali Dinletisi” gerçekleştirilecek.
İki gün sürecek sempozyumda, Balkanlardan ve Türkiye'den katılım sağlayan araştırmacılar bildirilerini sunacaklar.
Hibya Haber Ajansı